Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Destekten yoksun kalma tazminatı ölen kişinin destek verdiği bireylerin hayatlarının ölüm nedeni ile kötüleşmemesi için kabul edilen maddi tazminat davası türü olarak belirlenmektedir. Hak sahipleri bu maddi tazminat davası ile birlikte aynı dava için de manevi tazminat davası da açma hakkına sahiptirler. Bu dava açılırken söz konusu tazminatın amacı ölen kişinin yaşarken destek verdiği kişilerin hayatlarını aynı şekilde sürdürmeleridir.
Kimler Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Açabilir?
Destekten yoksun kalma tazminatı maddi tazminat davası türleri arasında yer almaktadır. Maddi tazminat talep edilmek için ölen kişinin yaşarken maddi destek verdiğine dair kanıt olması gerekmektedir. Bu davanın açılması için bu kanıt şarttır. Yaşarken destek alınmayan kişinin ölümü nedeniyle maddi tazminat talep etmek mümkün değildir. Ölenden destek alan herkes yaşarken destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat davası açabilir demiştik.
Ölenden yaşarken destek alan kişi ölenin nişanlısı amcası dayısı ve benzeri şekilde akrabası olabileceği gibi hiçbir akrabalığı bulunmayan arkadaşı da olabilir. Örneğin ölenin yaşarken düzenli bir şekilde destek verdiği hayat arkadaşı kişi öldükten sonra maddi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Bunun haricinde aile bireyleri de kişi öldükten sonra destekten yoksun kalma tazminatı açma hakkına sahiptirler.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Kapsamındaki Hususlar
Destekten yoksun kalma tazminatı manevi tazminat davası olarak açılabilir. Bunun haricinde maddi tazminat davası olarak da açılabilir. Manevi tazminat davası olarak açılmak istendiğinde ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilmiştir. Yargısal uygulamaya göre manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olacak miktarda ödenmemesinin altı çizilir.
Maddi Tazminat davasında ise destekten yoksun kalma tazminatı türleri arasında maddi tazminat davası bulunmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı davasında zarar gören, zararın ve zarar verenin kusurunun ispat yükü altındadır. Uğranılan zarar ve miktar tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim olayların olağandışı akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Zarar görenin kusurlu davranışı ile zararın ortaya çıkması veya zarara sebep olması halinde maddi tazminat davası miktarı belirlenir.